Askeriyeye gider gibi ilerlediğinizde bekçi kulubesi karşıladı bizi. Bekçi Kastamonu'ndan yeni gelmiş, hemen çay demlemek istedi bize, biraz sohbet edince 4 senede biteceğinin duyumunu almış köprünün. Nasıl rahatlatacak bu köprü İstanbul'u? dedi, herkes çoluğuna çocuğuna araba alırsa... diye iç geçirdi...
Biz de motorun üstünde derin bir tartışmaya daldık. Bilenleriniz varsa Yedigöllerin yolu kötüdür. Hatta neden böyle kötü turizm cenneti insan yollara asfalt döker diye söylenirseniz amaç başkadır; çok kişinin gelip gitmesini önlemek, tahribatı engellemek içindir. Eşim Atilla'ya da aynı örneği verdim. 3. köprü buraya yapılırsa Karadenizin kuvvetli rüzgarları kiri pisliği önlerken, Kısırkaya, Garipçe gibi henüz bakir olan bu yerler, bu ormanlık alan bir anda arabaların egzoz dumanları ve insanların akımına uğrayacak...
----------------------------------------------
Sarıyer keskin viraja geldiğimizde bir grup ellerinde dürbün, teleskoplar kurulu, bir kaç fotoğrafçıyla karşılaştık. Belgeselde izlediğimiz bir an canlandı gözümüzde Kuş Göçüne bakıyor olmasınlar!
Ümit Bey ile tanıştık. Doğru kişiyle iletişime geçmişiz meğer... Arabasından çıkardığı kuş bilimleri kitabı ile geçen kuşlardan örnekler göstermeye başladı. Leylek, Şahin, Saz Delicesi, Balık Kartalı, Atmaca, Kerkenez... daha niceleri bu üssü kullanarak Avrupa ülkelerine geçiyormuş meyer. Her yıl Nisan'ın ilk haftasından Mayıs'ın ilk haftasına kadar süren bu göçe bizler bilmeden seyirci kalırken, onlar papulasyon durumlarına hangi türlerin geçtiğini tek tek kayıt altına alıyorlar.
Biz de o sırada Leylek geçişine şahit olduk. Leyleği havada gördük! Bu sene çok gezeceğiz :)
Her yıl bu göçü izlemek üzere Almanya, Portekiz, Ekvatordan, USA'dan gelen kuş gözlemcileri sabah saatlerinden akşam saatlerine kadar tüm gün Sarıyer Keskin Viraj'da gözlemliyorlarmış. Kanat boylarının 2.30 cm olduğunu görüyor
Ümit Bey ile sohbet ederken Kuşların göç üssü bu hava akımı ise 3. köprünün ve yeni yapılacak havaalanının kuşların göçüne etkisi olacak mı? diye sordum. Kanayan yaralarına parmak basmışım meyer... 3. köprü bildiğiniz üzere Marmara Denizi'nin Karadeniz'e açılan noktasında yapılıyor olacak. Kimine göre tarla, arazi, bina değerlendi yatırım olarak düşünürken; kimileri için ise, kendi yaşamına önem verdiği gibi gelecek nesillere de yaşanacak bir dünya bırakmak istiyor.
İKGT (İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu) olarak gerekli mercilere bir çok yazı yazmışlar toplantılar olmuş. Sebep-sonuçları hakkında konuşmuşlar. Ancak gerekli ehemmiyetin gösterilmediğini düşünüyorlar. 3. Köprünün özellikle Karadeniz ikliminden etkilenen bir bölgede yapılacağı için ilk donan köprü özelliği göstereceğini vurguluyor Ümit Bey. Yurtdışında yoğun kar yağan yerlerdeki köprü yapımlarından etkileneceklerini düşünerek alttan ısıtmalı astfalt yapılacağını düşünüyorum...
Biliyorsunuz bizim köprülerimiz görsel şölen. Hayran kalmamak elde değil. Işıklandırılmanın kuvvetli yapılacağı düşünüldüğünde Kuş Gözlemcilerinin içini korku kaplıyor. Çünkü Kuşların yoğun ışıklandırmaları kara olduğunu sanarak dinlemek için uçuşu kesmeleri seyir halindeki arabalar için tehlike yaratacak diyor Ümit Bey.. Gerek araba farları gerekse köprü ışıklarının Kuşları bu anlamda kendisine çekmesinin vereceği sonuçları bir düşünün...
Yeni havaalanın 63 milyon metrekarelik bir alana konumlandırlıyor olması ve bununla birlikte çevresindeki yapılaşmanın ne kadar alanı kapsayacağının bilinmemesi
Kuzey Ormanlık alanının ne kadar tahrip olacağı sorusuna ışık tutuyor.
Kuş bilimcileri için bunun anlamı ise havadaki trafiğin artması ile
her yıl gerçekleşen bu muazzam kuş göçünün ne yazıkki insan tahribatına karşı gelemeyecek olması.
Tablo içler açısı. İnternette kuş göçünün basında nekadar yer aldığına dair yazıları araştırdım. 3 Köprü ve havaalanının kuş göçlerindeki ve doğal yaşantıdaki tahribatı ile ilgili tepkilere baktım.
Yeterince sesin duyulmadığı kanaatine vardım.
----
Kuş Bilimcilerinin Sarıyer Keskin virajdan ve İstanbul'un diğer bölgelerinden gelen haberlerle kuş gözlemcilerinin ve fotoğrafçılarının göçlere olan ilgisinin bir hayli fazla ancak gelecek talebinde yeteri kadar karşılanmayacağını vurguluyorlar. Şöyleki yurtdışında yapılan kuş festivallerini örnek göstererek Sarıyer'e gelip kuş gözlemciliği yapacak kişilerin Sarıyer'de konaklaması için yer olmaması,
bu göçün turizme katkısı olacağının fırsat bilinerek duyuruların buna göre yapılması ve
bunu festival haline dönüştürülmesi kanatindeyim. Sarıyer Belediyesi ile yaptıkları iletişimin sonuç verdiğini, ilgilendiklerini ilettiklerinden Sarıyer'de yaşıyor olmanın mutluluğu içinde Sarıyer'in eşsiz manzarası, doğasının bozulmamasını diliyoruz ve bunun için biz de taşın altına elimizi koyuyoruz!
Eğer sizde başınızı kaldırıp göğe baktığınızda meraklenmaya başlıyorsanız Mayısın ilk haftasona kadar Sarıyer Keskin Viraj'a gelip bu toplulukla tanışma fırsatı bulabilirsiniz. Facebook'ta İKGT diye yazarsanız veya twitter'dan da aynı şekilde ulaşabilirsiniz. İnternet sayfaları ne yazıkki açılmıyor.
Ve bir not:
Nisan - Mayıs aylarında yurtdışından gelen Kuş gözlemcileri için yer konusunda yardımcı olmak isteriz eğer böyle bir talep olur ise bizimle evliveyolda@gmail.com adresimizden iletişime geçebilirsiniz.