31 Temmuz 2012 Salı

Santorini Volkanik Ada

Aklımı bıraktığım ada Santorini...


Sabah uyanıp güzel bir kahvaltıdan sonra gemimizin açıklarda demirleyişi ile sislerin arkasında büyülü devasa şekliyle duran ada sizi etkisi altına alıp heyecanlandırıyor. Öyleki cevabını hemen öğrenmek istediğiniz sorularla, biran evvel keşfetme güdünüz vücudunuzu sarıyor. 
Sanki dağın tepesine kar yağmış etkisiyle beyaz evleri, katman katman oluşmuş dağın gövdesini incelemeye başladığınızda ise bu oluşumun nasıl bir volkanik patlama ile 
bu hale geldiğini mucize olarak nitelendiriyorsunuz.

santorini adası greece
greece santorini

Adanın yapısı gereği gemilerin yanaşamayıp tender botlarla aktarma için heyecanla sıranızı bekliyorsunuz. Kısa bir bot ulaşımı ile volkanik yapının genel görünüşünü hayranlıkla izleyip adaya ayak basmanın keyfine varıyorsunuz.

ets tur aktarma bot

Burda sizi bir free shop ile hediyelik eşyaların olduğu küçük bir yer karşılıyor. Hemen almak için acele etmeyin, yukarda daha nelerle karşılaşacaksınız. Tepeye çıkmak için 3 yol var :)  teleferik ile 4€, eşşeğe binerek 5 ve hiç bir ücret ödemeden 580 adet basamağı çıkabiliyorsunuz.
Ne kadar sporcu da olsak daha fazla gezmek için enerji depolamak durumunda olduğumuz için teleferiğe de her zaman binebileceğimizden eşşeklerle çıkmayı tercih ettik, adanın yerlileri "donkey donkey" diye seslenip yönlendiriyorlar :) Eşşekler yolu okadar iyi biliyorki bindiğiniz yukarıyı tımnamak için yola koyuluyor. Arada soluklanıyorlar tabi. Hani derler ya dünyanın kahrını eşşekler çeker diye, orda birebir gerçeğini yaşıyorsunuz. Hani üzülüyorsunuz da 580 adet basamağı çıkmayı göze almayıp günde kaç kere çıkıp inen eşekleri ki üzerlerinde farklı farklı kilolarda insanlar... İş ticarete döndüğünden ve adada sembolik haline geldiğinden çok da birşey diyemiyorsunuz...








580. basamağın sonuna geldik :) Eşeğe binmek okadar da kolay değildi sol tarafımızın uçurum olduğunu gördükçe ve eşek bazı zamanlarda o tarafa doğru gittikçe ayaklarımda bir titreme hissettim. Hatta çoğu fotoğrafımda yüzümde bir endişe var :) 
Ve keşif duygusu yine zirvede! Bu anlarda eşimle el ele verip beyazın hakim olduğu güzelliği izlemeye koyuluyoruz. 

Daracık sokakları mini mini yanyana sıralanmış mavi pencereli evleri ile mavi kubbeli kiliseleri, luks havuzlu butik otelleri, eşsiz manzaraya bakan cafeleri ile ap ayrı bir yer Santorini Adası. Bir kez görülesi değil Santorini, bir kaç gez gidip gün batımını, gecesini, gündüzünü tekrar yaşanılası...




Dolaştıkça keyfine vardığımız her sokağın bağlantısında farklı süprizle karşılaşıyoruz. Bazen sizi içine çeken kilisesi bazende mavi camlarından içeri bakmak istediğiniz evleri ile ada halkınında alışık olduğu bir trüstik gezi çerçevesinde keşfimizi yaptık.



Hediyelik olarak kumaş çantaları en beğendiklerim arasında oldu fiyatları da uygun, bi kere gelince insan almadan da geçemiyor. Santori desenli plaj havluları da ilgi çekici. Her adanın kendine özgü sembolleri ile buzdolabı magnetleri  bizim her adada muhakak aldığımız mini hediyeliklerimiz oldu. 







Yine motor kiralama yerlerinden birine girerek adanın diğer taraflarında neler olduğunu öğrenmek için harekete geçtik. 22 € ve motorunu garantiye almak için 50 € vererek motorumuzu seçtik. 
Yola çıktığımızda katman halindeki volkanik yapı üzerine beyaz taşlarla çiftlerin baş harflerinin yazıldığını gördük. Volkanik yapının üzerine dizilen harfler aşktaki sonsuzluğu yansıtması manasına geldiği için eşimle birlikte baş harflerimizi dizdik. Sevgimiz sonsuz olsun!
adanın öbür tarafına ulaştığımızda Oia adındaki köy karşımıza çıktı. Mini bir kasaba. Deniz mahsüllerinin yeni yakalanıp gelindiği gözünüzün önünde kalamarların temizlendiği bir yer burası. 











Siyah iri taneli pilajınıda çok merak ettiğimizden haritada belirlediğimiz pilajına doğru yola çıktık. Herkes beyaz evlerin olduğu yeri geziyor olmalı ki pilajlar bomboştu. Sahilde yanyana dizilmiş restuarantlar, canlı müzik yapacak gruplar hazırlık aşamasındaydılar.




Gezilecek yerlerin bukadar olduğunu görüp tekrar merkeze geri dönmek istedik. Motoru teslim ettiğimizde bir hayli gemiye zamanımız vardı. Tekrar Beyaz evlerin arasına dalıp gözümüzden kaçan detayları tekrar tekrar gözden geçirdik. Ara sokakları gezerken gözümüze çarpan sanat galerileri, mini butik takıcılar, hediyelik eşya satan farklı dükkanlar, yorulan ayaklarınıza masaj yapan minik balıklarla bezenmiş dükkanlar...
580 basamağı inmeyi aklımıza koyduğumuzdan enerji toplamak için çok cazip görünen dondumalardan seçerek (1 topu 2 €) elimizde küllah eşşiz manzarayı izleye izleye merdivenleri teker teker enmeye başladık. Yokuş aşağı kolay olacağını düşünmüştükki günün yorgunluğuda olsa gerek ve bacağa yapılan baskınında fazlalağından bi zaman sonra dizleriniz titremeye başlıyor. İnmeden önce tatlı birşeyler yemeniz şart :) Videoya aldığımız bu anlarda eşimle sohbet ede ede inerek, gayet eğlenceli zaman geçiriyorsunuz.










ve gemimize götüren bota binip açıldığımızda bir kez daha Santorini Adası'nın ne kadar güzel olduğunu düşünüp bir daha gelir miyiz acaba diyerek hayellere daldık...


30 Temmuz 2012 Pazartesi

Rodos Adası devamı

Hızlı bir gezi otobüsü turundan sonra planladığımız gibi motorsiklet kiralamak için gezi otobüslerinin de önünden kalktığı gözümüze de kestirdiğimiz kiralama yerine girdik. Kiralamak gayet basit, ehliyetiniz ve 20€ karşılığında seçtiğiniz motorsikleti teslim ediyorlar. En yakın benzinciye kadar gidip full'ledikten sonra Rodos'u keşfetmeye başlayabiliyorsunuz.


motorsiklet kiralama

benzinci

motorsiklet kiralama


Rodos Şehri' nin girişinde limanda sizi 2 adet geyik heykeli karşılıyor, Rodos halkı için önemi büyük, çünkü ilk yerleşim için adaya geldiklerinde çok sayıda yılanla karşılaşmışlar ve çareyi adaya geyik getirmekte bulmuşlar. Adanın sembolü haline gelen geyik heykellerinin önünde fotoğraf çekmeyi unutmayın :)


rodosta geyik heykeli


Rodos'ta ayrıca 3500 nüfusluk bir Türk azınlıkta bulunuyor, hatta kalenin devasa kapısından içeri girdiğinizde çarşının ortasında Süleymaniye camii'si bile var. Camiyi gördüğünüzde "aa Sultanahmette miyiz" geyiklerini yapıp sonrasında kalenin iç taraflarını gezdiğinizde dizi dizi minarelerini görmeye alışıyorsunuz.


rodos


Gezi sırasında pembe Bodrum çiçeklerine rastalayabilirsiniz, Roda adanın doğal çiçekli bitkisi, adı: pembe hibiscus. 


pembe hibiscus

Dikkatinizi çekecek bir diger şey ise taksiler. Hepsi mercedes :)




Kalenin içinde gezinirken her noktada durup fotoğraf çekmek isteyebilirsiniz. Büyüleyici bir tarafı var kalenin, günümüze kadar bozulmamış olarak gelmesi heyecan verici...



rodos kalesi

ice creamtodo bien

rodos çeşme başı

rodos

rodos

rodos

rodos


isa



rodos

rodos kalesi

pembe bisiklet rodos




Rodos adası eski ve yeni şehir olarak ayrılıyor. Eski şehir tarihi kalıntıların daha fazla, yeni şehir ise tahmin edebileceğiniz gibi yeni yerleşimin ve oluşumun olduğu yer.


Temin ettiğiniz ada haritasından da göreceğiniz gezilmesi gereken bir diğer yer ise Lindos. Yol sizi Lindos'a götürürken tepeden görüntüsü ile karşılaşacaksınız. Tepeciğin üzerinde bir kale ve eteklerine kar yağmış hissi veren beyaz evleri, güzel bir koyu ve denize girmek için plajı var. Eğer kaleyi gezmekten vakit ayıramadıysanız burda denize girmenizi kesinlikle öneririz. Soyunma kabinleri, temiz wc'si ve tatlı su duşu ile dinlenme noktanız olacaktır.


lindos harita

lindos

lindos

lindos koy