4 Eylül 2012 Salı

Belgrad Ormanı

2 haftalık uzun bir tatilden sonra işlerimize geri döndük. Minik bir hırka almadan çıkamadığımız şu günlerde sonbaharı iyice hissetmeye başladık. Yaz bitti... Artık haftasonu kaçamakların yapılacağı zamanlara girdik. Bir yerlere kaçtıkça sizlerle rotalarımızı paylaşacağız ancak Belgrad Ormanı'nda geçirdiğimiz 2 günü hemen paylaşmak istiyoruz.
Karvanımızı hazırladık ve ilk deneme için uzaklara gitmeye ne gerek var düşüncesiyle Belgrad ormanına doğru yola koyulduk. ..
Bol oksijen alıp, yürüyüş yapacağınız, çocuklarınızın da rahatça koşacağı, hoplayıp zıplayacağı, bisiklete bineceği İstanbul'un merkezinde bir cennet burası.
Kalabalık otoyolu bırakıp orman yoluna saptığınız anda aslında şehrin yoğunluğundan uzaklaşmanın ulaşabilirliğinin kolay olduğunu anlıyorsunuz.


Geyik üretme istasyonuna vardığımızda içimde geyik görebilir miyim acaba umuduyla etrafa keskince baktım :) Ancak geyik kadar hassas, ürkek bir canlıyı görebilme ihtimalimin bir hayli düşük olması beni bu bekleyişimden kısa sürede vaz geçirdi :)

geyik üretme

Belgrad ormanına giriş ücretli; otomobil 10 Tl, servis 20 Tl... Ormanın içlerine doğru ilerlediğinizde sizi tek yeme içme yeri olan Natura Park karşılıyor. Piknik alanlarının ve ahşaptan restraurantı ile sıcak bir yer burası. Kışın ise yürüyüşlerimiz ardından sığındığımız bu yerde yanan şöminenin ve sıcacık içeceklerimizi yudumlamanın keyfi bir başka oluyor.
Karavanımızı istediğimiz bir alana park ettikten sonra, tam donanımlı olarak dışarıya yerleştirip yaşam alanımızı oluşturmaya başladık. Mini pembe motorumu bile getirdik. Belgrad ormanında kalmak düşüncesi içimi biraz ürpertsede heyecanlı olacağını düşünmeme rağmen, sessiiiiiiizzz bir gece geçireceğimiz için ayrıca huzurlu hissediyorduk.

servis karavan





Karanlık çöktüğünde saat gece 12'e kadar yanan sokak lambalarınının aydınlattığı bizden başka kimseler kalmadı ormanda. Uzaklarda bir kaç minik ateş görsekte onlarda ilerleyen vakitlerde etkisini kaybedip söndürülmüş, köpeklerin havlamaları bile bi zaman sonra durarak, sesizliğe hapsoldu. Aslında yalnız sayılmazdık. Tüm günün kalabalık curcunasını çeken orman, ormanın asıl sahipleri ile hareketlenmeye başladı. Piknik alanlarında bırakılan yiyecekler artık yemeğe alışık oldukları tilkilere, kirpilere ziyafet sunmaya başladı. Öyleki tilkiyi bukadar yakından göreceğimiz hiç aklıma gelmemişti. Bizden rahatsız olmamışki etrafımızda dolanıp sonra büyükçe bir kemiği sürüyerek götürdü. İlk gecemizi karavanımızın üstüne ağaçtan düşen bişeylerle uykularımız bölünsede, gün boyunca aldığımız oksijen miktarının fazlalığı bizi rahat, sağlıklı bir uyku almamıza olanak sağladı.
Sabah kahvaltısında annemiz ve babamız bize misafirliğe geleceği için günün ışıldamasıyla uyandık. Deriiiin bir nefesten sonra ne kadar dinç kalktığımızı ve rahat nefes aldığımızı tekrar anladık. Neredeyse hergün solduğumuz otomobil egzozundan çıkan zehirli gazların, çevre ve gürültü kirliliğinin sağlığımıza ne kadar zarar verdiğini sabah uyandığımızda aslında hala uyamak istememizin veya yorgun kalkmaktan şikayetçi olmamıza sebep olduğunu daha iyi anlıyor, ve doğanın beden ruhsal sağlığımız için ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha altını çizerek düşünüyorsunuz.

Ağaçların arasına kurduğumuz soframız ile keyifli bir kahvaltı yaptık.



Güzel bir kahvaltının ardından, yediklerimizi eritmek ve sindirim sistemimizin düzenli çalışmasını sağlamak için yürüyüş parkurunda yerimizi aldık. Dilerseniz kiralayarak bisiklet veya atv turuda yapabiliyorsunuz. Yürüyüş ve koşu parkuru 6000m, profesyönel yapılmış çok düzenli hemen sizi koşu veya yürüyüş ciddiyetine sokuyor. Zorluk derecesine göre de hareket şemaları yapılmış. 
Bebek arabası ile yürüyüşe gelen kadınlar, spor klüblerinin toplu antreman koşuları, köpekleri ile koşanlar ortama canlılık sağlıyorlar.


belgrad ormanı yürüyüş parkuru





Osmanlıya ait su taşıma kanalları yürüyüş parkuru boyunca eşlik edip incelememize olanak sağlıyor. İstanbul'un su ihtiyaçının bu su kemerleri ve su havzalarından karşılanıyormuş. Mimar Sinan'ın eseri olan bu su kemerlerine hayran kalacaksınız.






6000m'yi tamamlayıp döndüğümüzde yorgunluğumuzun üstüne şekerleme iyi gidiyor :)


Eşimin sabah 6 civarında özel personal training dersinden dolayı 2 gece kalarak dönmek durumunda kaldığımız Belgrad Ormanında günün yorgunluğu ve  ağaçların etkisiyle havanın daha çabuk kararmasından dolayı uyku moduna geçtik. Yine sessizliğin içinde uyurken in cin top oynar derler ya bu huzurla uykuya dalmışız, sabah 3 civarı karavanımızın tüm camlarından içeriye inanılmaz bir ışık süzmesi ile uyandık. Afallayarak uyanmanın nedeniyle tavşana döndüğümüzde gördükki polis ekibi bizi kontrole gelmiş, kimlik kontrol etmek istemesi ve sohbet ederek sorular yöneltmesi ile ben biraz heyecan yaşasamda spor salonumuzu bilen ve eşimi tanıyan polis memuru bizi uyandırmanın verdiği rahatsızlık ve görevi dolayısıyla teftiş etmesi gerektiğininde verdiği güven ile ayrıldılar. En azından öğrendikki gece ormanda polis ekipleri dolaşıyor. Kendimizi güvende hissettik. Polislere de burdan teşekkür ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder